İran para biriminde rekor seviyede düşüş

Nevruz kutlamaları sırasında döviz bürolarının kapalı olması ve yalnızca sokakta gayriresmî döviz ticareti yapılması nedeniyle kur zaten 1 milyon riyalin üzerine çıkmıştı. Cumartesi günü işlem yapan dövizcilerin yeniden faaliyete geçmesiyle kur daha da düşerek 1 dolar karşılığında 1.043.000 riyale ulaştı. Bu rakam, yaklaşık 942 Türk lirasına denk geliyor.

Katar merkezli El Cezire'nin haberine göre Tahran'daki bazı dövizciler, belirsizlik nedeniyle kurun daha ne kadar düşebileceğini kestiremediklerinden elektronik kur panolarını kapattı.

İran ekonomisi, özellikle 2018'de Başkan Donald Trump'ın İran'ın dünya güçleriyle yaptığı nükleer anlaşmadan ABD'yi tek taraflı olarak çekmesinin ardından, ağır uluslararası yaptırımlardan ciddi şekilde etkilendi.

İRAN ABD İLE DOLAYLI MÜZAKERELERDEN YANA

Trump, Ocak ayında ikinci kez Beyaz Saray'a döndükten sonra İran'a yönelik "azami baskı" politikasını yeniden başlattı ve Çin'e indirimli fiyatla İran petrolü satanlar da dahil olmak üzere, İran petrol ticareti yapan firmalara tekrar yaptırım uygulamaya başladı. Trump, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'e doğrudan müzakereleri başlatmak amacıyla mektup bile gönderdi. Ancak şu ana kadar İran, yalnızca dolaylı görüşmelere açık olduğunu belirtiyor.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Cumartesi günü yaptığı açıklamada ülkesinin ABD ile eşit şartlarda diyaloğa açık olduğunu söyledi; ancak doğrudan görüşmelere katılıp katılmayacaklarını netleştirmedi.

PEZEŞKİYAN: ABD SADECE İRAN'I DEĞİL TÜM DÜNYAYI KÜÇÜK DÜŞÜRÜYOR

Pezeşkiyan, Trump'ın ithal ürünlere uyguladığı gümrük vergileri gibi son politikalarına atıfla, "Bugün Amerika yalnızca İran'ı değil, tüm dünyayı küçük düşürüyor." dedi ve şöyle devam etti:

"Eğer müzakere istiyorsanız, o zaman tehdit etmenin ne anlamı var?"

TRUMP ANLAŞMADAN ÇEKİLEREK YAPTIRIMLARI DEVREYE SOKMUŞTU

ABD öncülüğündeki Batılı ülkeler, uzun yıllardır İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. İran ise bu iddiaları reddediyor ve nükleer faaliyetlerinin tamamen sivil amaçlı olduğunu savunuyor. 2015 yılında İran, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olan ABD, Fransa, Çin, Rusya, Birleşik Krallık ve ayrıca Almanya ile nükleer faaliyetlerini sınırlamak için tarihi bir anlaşma imzalamıştı.

Ancak Trump, başkanlığının ilk döneminde 2018'de bu anlaşmadan çekilerek yaptırımları yeniden devreye soktu. İran da buna karşılık anlaşmadaki taahhütlerinden geri adım attı ve nükleer programını hızlandırdı.

Pazartesi günü, İran'ın dini liderine yakın isimlerden Ali Laricani, İran'ın nükleer silah peşinde olmadığını belirtti, ancak ülkenin saldırıya uğraması hâlinde "böyle bir seçeneği değerlendirmek zorunda kalacaklarını" söyledi.