Özcan'ın su zammı oyunu çöp mü olacak? Çöpleri ayrıştıramayan Bolu Belediyesi zenginle fakiri nasıl ayıracak?
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın su faturalarını mali güce göre düzenleme girişimi, hukuki ve pratik sorunlarla eleştiriliyor. Lüks konutta oturanlar yüzde 50 zamlı, dar gelirli haneler yüzde 50 indirimli ödeyecek. Ancak, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bulunan politika, emlak vergisi gibi yanlış bir kritere dayanıyor. Uygulama belirsizlikleri ve Özcan’ın NOW’daki “Modern Robin Hood’luk” söylemi, düzenlemenin popülist bir şov olduğu eleştirilerini güçlendiriyor. Bolu halkı, adil ve hukuka uygun çözümler beklerken, “zamaneye göre kemane çalan” bu politika, mahkemelerde iptal riskiyle karşı karşıya.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın su faturalarını mali güce göre düzenleme girişimi, 1 Mayıs 2025’te başlayacak. Lüks konutta oturanlar yüzde 50 zamlı, dar gelirli haneler yüzde 50 indirimli su kullanacak. Özcan, “Zenginden çok, fakirden az alıyoruz” diyerek sosyal adalet vaat ediyor. Ancak hukukçular, düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu, uygulamada belirsizlikler içerdiğini ve popülist bir şov olduğunu belirtiyor. “Zamaneye göre kemane çalmak” eleştirileri, Özcan’ın fırsatçı bir tavır sergilediği yorumlarını güçlendiriyor. Peki, bu politika Bolu halkına adalet getirecek mi, yoksa hukuku zorlayan bir siyasi hamle mi? Konuyu hukuki, pratik ve sosyal boyutlarıyla inceliyoruz.
Su Faturalarında Yeni Dönem
Bolu Belediye Meclisi, 14 Nisan 2025’te oy birliğiyle su faturalarını emlak vergisi sınıflandırmasına göre ücretlendirme kararı aldı.
Yeni tarife şu şekilde:
Grup Açıklama Tarife Değişimi
Lüks inşaat (Grup 1) Değeri yüksek konutlar Mevcut tarifenin %50 fazlası
1. sınıf inşaat (Grup 2) Orta-üst düzey konutlar Mevcut tarifenin %15 fazlası
2. sınıf inşaat (Grup 3) Orta düzey konutlar Mevcut tarife
3. sınıf ve basit inşaat (Grup 4) Dar gelirli haneler Mevcut tarifenin %50 indirimi
Tanju Özcan, düzenlemeyi Anayasa’nın 73. maddesine, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na ve Maliye Bakanlığı’nın tebliğlerine dayandırıyor. NOW haber kanalında, politikasını şöyle savundu: “Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz, ama toplamda aynı miktarı topluyoruz. Bu, sosyal adalettir. Anayasa’nın 73. maddesi, mali güce göre ödeme yapmayı emrediyor. Biz de bunu uyguluyoruz.” Ancak, hukukçular, Anayasa’nın 73. maddesinin vergiyle sınırlı olduğunu, su hizmetinin ise temel bir insan hakkı olduğunu vurguluyor. Özcan’ın geçmişteki hukuksuz girişimleri, bu politikanın popülist bir şov olduğu eleştirilerini güçlendiriyor.
Anayasa’ya Aykırı mı?
Hukukçular, Özcan’ın politikasının Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine ve 4736 sayılı Kanun’un objektif tarife şartına aykırı olduğunu belirtiyor. Anayasa’nın 73. maddesi, yalnızca vergi ödevini düzenler ve su gibi kamu hizmetlerinin ücretlendirilmesi için hukuki bir temel sunmaz. Su, Anayasa’nın 56. maddesiyle korunan sağlıklı çevrede yaşama hakkının parçasıdır ve uluslararası sözleşmelerle temel insan hakkı olarak tanınır.
“Su hizmetinin ücretlendirilmesi, tüketimle bağlantılı, maliyet esaslı ve objektif olmalıdır. Emlak vergisi, gelir düzeyini değil, taşınmazın değerini ölçer. Bu, ekonomik statüye dayalı ayrımcılık yaratır ve Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Özcan’ın ‘sosyal adalet’ söylemi, hukuki dayanaktan yoksundur.” Özcan’ın geçmişteki uygulamaları, hukuki sorunları gözler önüne seriyor. 2021’de mültecilere yönelik 10 kat su zammı önerisi, Anayasa Mahkemesi tarafından eşitlik ilkesine aykırı bulunarak iptal edilmişti. Özcan, NOW haberde bu girişimi için şunları söyledi: “Mültecilere yönelik zam hukuksuzdu, idari yargıya gitseler kazanabilirlerdi. Ama o dönem halkın tepkisini yansıttık.” Bu itiraf, Özcan’ın hukuku araçsallaştırdığını gösteriyor.