31 Mart 2024 seçimleri ile Çanakkale merkez ilçeden İl Genel Meclis üyeliğine seçilen Can Algönül görevde geçirdikleri bir yılı değerlendirdi. Çanakkale’yi adeta yağmalayan Ekoturizm projelerine İYİ Partili iki meclis üyesi ile birlikte hayır oyu veren, köylerin sorunları ile ilgilenmenin yanı sıra geçtiğimiz günlerde kamu zararı olan Erenköy RES projesini de gündeme getiren CHP’li Can Algönül, İl Genel Meclisinin sadece Çanakkale’nin mücavir alanları ile değil şehir içi ile ilgili de çok ciddi sorumlulukları olan bir kurum olduğunu belirtti.
“YÖREMİZE VE VATANDAŞLARIMIZA NASIL FAYDALI OLABİLİRİM DÜŞÜNCESİYLE ÇALIŞIYORUM”
Çanakkale İl Genel Meclisi ve üyelerinin ciddi sorumluluklarını olduğunu belirten Can Algönül; “Aday olduğum süreçte İl Özel İdare Kanununa bakmıştım 5302 sayılı yasaya. Seçildikten sonra ise bu yasayı hatim ettim diyebilirim. İl Genel Meclisi ne iş yapar, İl Özel İdareler neler yapar, yöre insanlarına nasıl katkıda bulunur bunları öğrenmeye çalıştım. Kullanılmayan ancak kanunda yeri olan, yöreme ve insanlarımıza nasıl daha fazla hizmet edebilirim diyerek hatim ettim. 4-5 kez okudum. İl Genel meclisinin hizmet alanları sadece mücavir alan dğil; şehir merkezlerinde de var. Mesela milli eğitime bağlı okullar, köylere bakıyoruz ancak tarım il müdürlükleri ile de çalışıyoruz. Ödenek aktarmaya çalışıyoruz kendi bütçemizden. Köylerin elektrik ödemelerinden barajlara kadar birçok alanda İl Özel İdaresinin yetkisi bulunakta” dedi.
“YIL 2025.. ÇANAKKALE’DE HALA SU SORUNU YAŞAYAN KÖYLERİMİZ VAR”
Çanakkale İl Genel Meclisinde karşılaştıkları sorunlara dikkat çeken CHP’li Can Algönül; “Şimdiye kadar gördüğüm eksiklikleri elimden geldiğince tamamlatmaya ve dikkat çekilmesini sağlamaya çalışıyorum. Yapılması gereken işler ile ilgili 10-15 gün çalışıp sorunun gerçek nedenlerini veya çözüm önerilerini dile getirip önerge veriyorum. Elimden geldiğince bana bu göreve veren tüm vatandaşlarımıza hizmet etmeye çalışıyorum. Merkez ilçe adayıyım; Köylere Hizmet götürme Birliği encümen üyesiyim. Köylerimizin çok eksiklikleri var. 2025 yılında Türkiye’nin en batısında bulunan, Çanakkale gibi bir ilde köylerimizin su sorunları var. Çanakkale gibi bir yerde köylerimizin su sorunlarını konuşuyoruz. Birçok köyün su eksiği var; ishale hattı olmayan, boruları 30-40 yıl önce döşenmiş asbestli borularla su götürülen köyler var. İshale hatlarımız gibi eksikliklerimiz var; yeni su kaynakları bulunmaya çalışılıyor” dedi.
“BİR ŞEY OLMAK İÇİN DEĞİL; BİR ŞEYLER YAPMAK İÇİN SEÇİLDİK”
Çanakkale’nin iş dünyasınca da yakından tanınan, yıllarca ÇTSO Meclis üyeliği görevinde de bulunan CHP’li Can Algönül, İl Genel Meclis üyeliği için şunları söyledi; “Çanakkale’de şirketlerimi kapatıp ticari hayattan çekilmiştim. Babamın da yaşlanması sebebiyle köyde çiftçilik yapıyorum Erenköy’de kendi ve babamın arazilerini işletiyorum. İl Genel Meclis üyeliğinin bu kadar yoğun geçeceğini tahmin etmiyordum. Toplantıdan toplantıya gidip bir şeyler üretebileceğimizi sanıyordum. Fakat bırakın günümüzü, gecelerimizi bile alıyor. Muhtarlarımızın sorunları, köylerin sorunları.. Bir şey olmak için değil; bir şeyler yapmak için seçildik. Bu sebeple de elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum. Tabi aileme karşı biraz ihmalkar olabiliyorum. Çocuklarıma eşime karşı vakit ayıramadığımız oluyor. Sabah erken kalkıp tarladaki işlerimi hallediyorum, sonra İl Genel Meclisine geçip toplantılara katılıyorum.”
“ÇANAKKALE’NİN GÖRÜNMEYEN SORUNLARI İL GENEL MECLİSİNDE ORTAYA ÇIKIYOR”
Çanakkale’nin kırsal bölgesinde yer alan köylerin sorunlarına dikkat çeken CHP’li Can Algönül; “Köylerimizin ciddi çöp sorunu var. Örnek vermek gerekirse; il merkezinde 52 köyümüz var. Bizim ise 2 tane çöp toplama aracımız var. Bu iki araç haftada bir bu 52 köye gidip çöpleri topluyor. Kışın nispeten bu çöplerin toplanması belki sorun olmuyor gibi gelebilir ama yaz ayları geldiğinde ciddi sorunlara sebep oluyor. Muhtarlarımız sinekle mücadele etmemizi istiyorlar. Az ekipman ile çok iş yapmaya çalışıyoruz. İl Özel İdaresi’ndeki arkadaşlarımız çok özverili çalışıyorlar, zor şartlarda çok zor işleri çözmeye çalışıyoruz. Mesela Erenköy, Karacaören gibi köylerde konteynırların yer altına gömülmesi isteniyor. Ancak bizim İl Özel İdaremizde yer altındaki konteynırı boşaltacak hidrolik sistemli araçlarımız yok, talepleri yerine getiremiyoruz. Gönül istiyor tabi bizim de böyle araçlarımız olsun” dedi.
İL ÖZEL İDARESİNİN RES’NİN AKIBETİ NE OLACAK?
4 yıldır atıl durumda olan ve ciddi korozyona uğrayan, İl Özel İdare’nin Erenköyl’de yaptırdığı ve ciddi kamu zararına dönüşen Erenköy RES ile ilgili de açıklamada bulunan CHP’li Can Algönül; “Erenköy RES Projesi’nde mahkeme sürecine kadar her şey yapılmış. Müteahhit firma süre istemiş pandemiden dolayı. İdaremiz de elinden gelen iyi niyeti firmaya göstermiş. Ancak ihale feshinden sonra aslında biraz geç kalınmış. 18 Ekim 2020’de teslim edilmesi gerekiyordu RES’in İl Özel İdaresine. Karşılıklı iyi niyet çerçevesinde 30 Temmuz 2022 tarihine kadar beklendikten sonra fesih kararı alınıyor. İl Özel İdaresinin maddi kaybına neden olan bir iyi niyet var burada. Karşı firmaya İl Özel İdare dava açarken; firma da İl Özel İdare’ye dava açıyor. İki farklı bilirkişi raporunda iki farklı sonuç var. Firma haksız fesih nedeniyle dava açarken; İl Özel İdaresi ise teminat güncellemesi, taahhüdü yerine getirmeme ve idareyi zarara uğratmaktan 3-4 dava açıyor” dedi.
“FİRMA BİR BEDEL KARŞILIĞINDA FAALİYETE GEÇİREBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ”
İl Özel İdare yöneticilerinin iyi niyetli yaklaşımı olduğunu ancak firma ile mahkemelik olunması nedeniyle RES Projesinin hayata geçirilemediğine dikkat çeken CHP’li Can Algönül; “Çanakkale bölgesi RES yönünden çok verimli bir coğrafya. Buradaki firmaların bazılarını bu firmalara gösterdik, dışarıdan yapılan gözlemlerde RES’in çalışamayacağı ve korozyona uğradığını belirttiler. Bunun zarar olduğunu söylediler; böyle olmasını ümit etmiyoruz. Ancak RES’i yapan firmanın yetkilisi İl Özel İdareye başvurarak inceleme yapmak istediğini belirtmiş. 2024 yılı son aylarında 20-25 gün çalışma yapmış ve geçenlerde de çalışmanın resmi sonuçları ile Meclis başkanımız Halil Ertuğrul Bey ile bize bilgi verdi. Firma yetkilisi bunu çalıştırabileceğini; korozyon vs olduğunu ancak belirli bir bedeli olacağını söyledi. Bunun zaten parası ödenmiş, ekstra bir bedel ödemek istemediğimizi söyledik. Tabi bu komisyona havale edildi, komisyondaki arkadaşlarımız çalışıp inceleyecek ve meclisimize raporlarını sunacaklardır” bilgisini verdi.
“GÜNLÜK 230-250 BİN LİRA CİVARINDA GELİR ELDE EDİLEBİLİRDİ..”
Erenköy RES Projesi zamanında teslim alınabilinseydi 48 milyon TL kar edebileceğini, günlük 230 ila 250 bin TL arası İl Özel İdaresine gelir aktarılabileceğini belirten Can Algönül; “Bugünkü şartlarda 1 megawaltlık tesis yok, burada bana göre en büyük yanlış; ihale’de Hindistan menşeili firmandan alınmasıdır. Bu ihale yapıldığında dolar 5,47 TL iken 9 milyon TL’den ihaleye veriliyor. 1 milyon 645 bin 35 dolara denk geliyor. Bugün çalıştırmak istesek bir bu kadar daha dolarla ödeme yapılması gerekiyor. Bu işin bir başka yönü de; siz istediğiniz kadar tamir ettirip çalıştırın; üretici firma Hindistan’dan bastığında buradaki santral enerji üretmeyecek. Üretici ve yüklenici firma arasında sorun olmaması gerekiyor. Günlük 230 – 250 bin TL civarı İl Özel İdaresinin kaybı var bu RES’in çalışmamasından dolayı” dedi.
“TURİZM BELGESİ OLAN 2 TANE EKOTURİZM TESİSİ VAR.. GERİ KALANLAR..”
Çanakkale’de uzun yıllardır tartışılan Ekoturizm projelerine bakış açısını da açıklayan CHP’li Can Algönül; “Ben şahsen teknik bir insan değilim; çevre, harita yada inşaat mühendisi değilim; ancak çok okuyup öğrenmeye çalışan bir insanım. Balıkesir-Çanakkale 1/100.000’lik planlarda Sağlık turizmi ve Ekoturizm sahalarının nerelere yapılabileceği belirtilmiş. Fakat İl Genel Meclisine gelen ekoturizm dosyalarının yüzde 90’ı bu planda işaretlenmemiş yerlerde. Ancak teknik arkadaşların açıklaması; plan haricinde bize gelmesinin nedeni, bizim de imar verme hakkımız olmasından dolayı. 6 veya 8 kurumdan görüş alıyorlar, bunlar olumlu görüş verdikten sonra bizim hayır dememizin anlamı yok diyorlar” ifadelerini kullandı.
“11 MİLYON 918 BİN METREKARE ALANA EKOTURİZM RUHSATI VERİLDİ”
Çanakkale İl Genel Meclisinden geçen Ekoturizm projelerinin Çanakkale Belediyesinin yetki sahası kadar büyük bir alana ulaştığını ve bunun korkutucu olduğunu belirten Can Algönül; “En son baktığımda; Çanakkale Belediyesinin tüm mücavir alanları kadar bir alana imar verilmiş durumda ekoturizm adı altında. Gerçekten de bu çok büyük bir alan. 293 adet yanılmıyorsam 1/500’lk nazım imar planı ve 1/100.000’lik uygulama planı kapsamlarında kesinleşmiş ekoturizm imar plan alanı 11 milyon 918 bin 650 metrekareye ulaşmış. İmar uygulaması yapılan 256 adet ekoturizm amaçlı planı sonucu 1011 adet ekoturizm amaçlı imar parseli oluşmuş. 1011 parseli 10 dönüm üzerinden yaparsan imar parseli oluşuyor” bilgisini verdi.
“3 LİRAYA ARSA ALIP EKOTURİZM ADI ALTINDA 33 LİRAYA SATIYORLAR”
Ekoturizm imar değişikliği ile ciddi bir rant olduğuna dikkat çeken Can Algönül; “Çok ilginç sonuçlar var; 65 ekoturizm parseli yapı ruhsatı verilmiş bunlardan 11 parsel bazlı ekoturizm tesis alanı projesi yapı kullanma izni iskan belgesi almış. Bunlardan 5 tanesinin iş yeri açma ve çalışma ruhsatı almış. Sadece bu tesislerden ikisinin turizm işletme belgesi almış. Buradan şunu anlıyoruz; ekoturizm adı altında ruhsat alınıyor. Bakir bir alanda vatandaşların arazileri emlakçılar tarafından alınıyor. İl Özel İdareye geliyor, başvuruda hiçbir ücret alınmıyordu, yapacağınız iş ile ilgili çok fazla bir şey de istenmiyordu. 3 liraya aldığı yere ekoturizm ruhsatı alıp 33 liraya satmışlar. Yıllarca bu şekilde yapılmış” dedi.
“ÇANAKKALE’DE EKOTURİZM YAPAN 2 TESİS VAR, KALANLAR..
Çanakkale İl Genel meclisinden 293 ekoturizm projesine onay verildiğini ancak sadece 2 tesisin turizm belgesi sahibi olarak gerçek anlamda Ekoturizm yaptığını belirten Can Algönül; “Ben bunları görünce ekoturizm dosyalarına hep temkinli yaklaştım. Ekoturizm dosyaları lehine hiç oy kullanmadım. Ancak gördüğümüz gibi 290’ın üzerinde ekoturizm projesinden sadece 2 tanesi gerçek anlamda ekoturizm yaparken kalan dosyaların kimine villa yapmışlar kimine site kurmuşlar. Bunların tapuları da yok, devir yapmaları da mümkün değil. Umarım buna gerçekten bir çözüm bulunur. Ayvacık bölgemiz maalesef ekoturizm imarı ile çok yıpratılmış bir durumda” dedi.
“MERKEZİ İKTİDAR CHP’DE OLSA.. EL FRENİ ÇEKİLMİŞ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYORUZ..”
Yerelde iktidar olan CHP’nin merkezi iktidar olamamasının İl Genel Meclis çalışmalarını etkilediğine dikkat çeken CHP’li Can Algönül; “Her ne kadar CHP İl Genel Meclisinde çoğunluk olsak da; merkezi iktidarda olmak, merkezi ve yerel iktidarın birlikte çok şeyler yapabileceğini biliyoruz. Bazı konularda çok iyi çalışmalar yapsak da çoğu zamanda el freni çekilmiş gibi gidiyoruz. Tam istediklerimizi yapamıyoruz. İl Genel Sekreterimiz Mustafa Bey konuya ve idareye hakim, elinden geldiğince yardımcı oluyor. Ama iktidarda olmak çok farklı, merkezi iktidarda bizim olsa çok daha iyi işler yapabileceğimizi düşünüyorum” dedi.
“İKTİDAR OLACAĞIZ.. BU SEFER ARTIK OLACAK.. BUNA İNANIYORUM”
23 Martta CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için sandık başına gidecek olan CHP’nin ilk seçimlerde iktidar olacağına inandığını belirten CHP’li Can Algönül; “CHP’nin bir İl Genel Meclis üyesi olarak 23 Martta yapılacak Cumhurbaşkanlığı adaylığı ön seçimi için çalışıyorum. Merkez ilçedeki 23 köyden sorumluyum, tüm delegelerimiz ile çalışma içerisindeyiz. Üyelerimizin oy kullanması için, oy kullanmaya gelemeyecek üyelerimize sandık ulaştırmak için çalışıyoruz. Sayın Ekrem İmamoğlu’nu yakından takip ediyoruz; sanırım bu sefer olacak. Bu sefer artık olacak. Sosyal Demokrat bir aileden geliyorum; hiç sosyal demokrat bir partinin iktidarını görmedim. Koalisyon olarak gördük ama koalisyonlar sizin parti programlarınızı iktidara yansıtmanızı engellerler. Çünkü bir ortağınız vardır; siz biraz taviz verirsiniz, ortağınız biraz taviz verir asgari müştereklerde belirli şeyler yapabiliyorsunuz. Sosyal Demokrat bir partinin koalisyonlu dönemlerini yaşadık ama biz Sosyal Demokrat bir partinin tek başına iktidar olduğu bir dönemi yaşamadık. İnşallah bu sefer olacak ve göreceğiz” dedi.
