Bursa Alevi Kadın Platformu: Gazi ve Ümraniye katliamlarını unutmadık unutturmayacağız

Bursa Alevi Kadın Platformu tarafından yapılan açıklamada, “Bugün Suriye’de yapılan katliamların bir örneğini de bundan 30 yıl önce yine Devletin ve dünyanın gözleri önünde İstanbul Gazi Mahallesi ve Ümraniye'de yaşamıştık” denildi.

Gazi ve Suriye’de Alevi katliamında katledilenler için bir dakikalık saygı duruşu sonrası yapılan açıklamayı Mudanya Alevi Kültür Derneği Başkanı Saniye Akaaltun okudu.

İstanbul’un ve Türkiye’nin birçok yerinde başta Aleviler olmak üzere, yüzbinlerce yurttaş, Gazi katliamını protesto etmek için sokağa çıktığını hatırlatan Akaaltun, “12-15 Mart tarihleri arasında devam eden saldırılarda onlarca canımız katledildi, yüzlercesi de yaralandı. Dünya’nın gözleri önünde canlı yayınlardan izlenerek katlediliyorduk. Tıpkı Madımak’ ta olduğu gibi, tıpkı bu günlerde Suriye’de binlercemize yapıldığı gibi. 12-15 Mart 1995 tarihlerinde bütün dünyanın gözü önünde Gazi ve Ümraniye’de Alevilere karşı kontrgerilla çetelerinin ve devlet güçlerinin iş birliğiyle bir katliam gerçekleştirildi. Biz Aleviler olarak kontrgerilla çetelerinin ve devlet güçlerinin iş birliğine dayalı bu katliam pratiğini daha önce Dersim’de, Maraş’ta, Çorum’da, Ortaca ve Sivas’ta defalarca yaşadık. Gazi ve Ümraniye katliamları Alevilere dönük yüzyıllardır devam eden baskı ve katliam politikalarının bir devamıdır. Bizi imha etmeyi hedefleyen bu inkarcı, gerici ve barbarca anlayış, yüzyıllar boyunca gerçekleştirdiği bütün katliamlara rağmen Alevileri yok etmeyi başaramadı, başaramayacak” dedi.

"Katliamın hesabını mutlaka soracağız"

30 yıl önce Gazi ve Ümraniye'de Alevi halkı, zulme karşı direniş ve mücadele geleneğinin mirasçısı olmanın bilinciyle, zalimlerin karşısına dikildi diyen Akaaltun, “Günlerce saldırıya uğradılar, katledildiler, yaralandılar, ama asla boyun eğmediler.  Bu ve tüm katliamları başlatan, saldırıyı gerçekleştiren kontrgerilla çeteleri şimdi Suriye’de işbaşındalar. Biz onların kimler olduklarını çok iyi biliyoruz. Onlar korkaklığın, kahpeliğin, hainliğin mirasçılarıdır. Biz ise dostluğun, dayanışmanın, onurlu direnişin sembolü Pir Sultanların, Şah Kalenderlerin mirasçılarıyız. Daha önceki Alevi katliamlarında olduğu gibi bu katliamda da sorumluluğu bulunan yetkililer milletvekili ve hatta bakan yapılarak ödüllendirildi. Tıpkı Madımak katilleri gibi.  Ancak ne yaparlarsa yapsınlar bizler bu katliamın hesabını mutlaka soracağız. Davanın üzerinin örtülerek unutturulmasına izin vermeyeceğiz. 30. yılında Gazi ve Ümraniye’de bütün saldırılara, baskılara ve katliamlara rağmen Pir Sultanların direniş geleneğini canları pahasına yaşatan ve bu mücadelede katledilen tüm canlarımızı saygıyla anıyor, direnen halkımızı selamlıyoruz” dedi.