Saadet Partisi Genel Başkanı Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, alkol, kumar, sanal bahis ve uyuşturucu madde kullanımı kadar tehlikeli diyerek gündüz kuşağı programları ve dizilere dikkat çekti. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…
- saadet partisi
Saadet Partisi Genel Başkanı Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Kadın Kolları’nın düzenlediği ‘Yeni bir dünya vizyonu’ programında konuştu. Konuşmasında 2025 yılının iktidar tarafından Aile Yılı olarak ilan edildiğini hatırlatan Arıkan, ‘Maalesef 2024'te emeklilerimizin ne hale geldiğini bizler de gördük. Şimdi maalesef bu yıl ilan edildiğini ifade etmiştik, tehlikeye işaret etmiştik. Yılın 4. ayına geldiğimizde bu tehlikenin hayata geçtiğini, ailenin 2025 yılından daha kötü bir yerlere gittiğini üzülerek görmekteyiz.’ dedi.
Konuşmasında sabah kuşağı programları ve dizi senaryolarına da değinen Arıkan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘Hepimizin malumu bugün gençlerimizin, ailelerimizin en büyük problemleri arasında alkol, kumar, sanal bahis ve uyuşturucu madde kullanımı öne çıkmakta. Ama ben burada bu maddeler kadar tehlikeli bir başka patlayıcı maddeye dikkat çekmek istiyorum. Arkadaşlar sabah kuşağı programları, dizi senaryoları bugün aile kurulumuzun altına dinamit döşüyor. Bir muhalif kanalda bir muhalif ekrana çıkınca yetkisini hatırlayanlar aile yapımızı bozan ahlaksızlığı normalleştiren bu yayınlar karşısında yıllardır kör, sağır, dilsiz rolünü oynuyorlar. Lütük en fazla şikayet ettiği konu Bu biliyor musunuz? Artık bugünden sonra bizim haberimiz yok diyemezler. En fazla şikayet bu hususla alakalı gidiyor. Şimdi iktidara sesleniyorum: Eğer aile yılında dişe dokunur bir icraat yapmak istiyorsanız buyurun Halep oradaysa arşiv burada. Başta kendi kanallarınızdan başlamak üzere kadın programlarına Gündüz Kuşağı programlarına son verin. Öyle göstermelik soruşturma falan istemiyoruz. Kesin çözüm istiyoruz. Bu tarz programların yayından kaldırılmasını istiyoruz. Bununla arkadaşlar tek bir mücadele yöntemi var. O da bu yayınları durdurmak nokta. Daha fazlasını duymak, iktidardan artık bahane duymak istemiyoruz. Aile kurumumuz elden gidiyor maalesef.’
Gençlerimiz evlenemiyor!
Gençlerin ekonomik nedenlerle evlenemediğini ifade eden Arıkan, ‘Düğün masraflarından dolayı hem gençlerimiz, hem ebeveynlerimiz çok büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Evlenebilenler de hasbelkader, evlenebilenler de çocuk sahibi olmaktan çekiniyorlar. Orada da aynı şekilde maddi problemler öne çıkmakta. Bir çocuğun masraflarını karşılamak bile çok zorken üç çocuk neredeyse aileleri için hayalden ibaret hale geldi. Sonuçta Türkiye'deki doğum hızı çok hızlı bir şekilde düştü. Genç nüfusa her geçen gün erimekte. Üç çocuk olsun diyorsunuz. Anladık. Ama bu çocukları büyütmekten, korumaktan, hatta yaşatmaktan, hayatta tutmaktan vazgeçmiyorsunuz. Çocuk doğuyor. Doğar doğmaz karşısına ne çıkıyor? Yeni doğan çetesi çıkıyor. Çocuk daha doğar doğmaz SGK'dan alınacak üç beş Kuruş için bir ticaret nesnesi haline getiriliyor. İktidar sadece süreci takip ettiğini söylüyor. Hakikaten soruyorum. Bu Yeni Doğan Çetesi ne oldu? Soruşturma nerede? Günlerce ekranlarda 1. sıradan dinlediğimiz Yeni Doğan Çetesi haberlerinin akıbeti ne oldu? Doğan çocuk 2 aylık oluyor. Diyorsunuz ki ilk 6 ayda anne sütü çok kıymetli. Ama çalışan anneler bebeği sadece 2 aylıkken işe başlamak zorunda kalıyorlar. Çocuk 2 yaşına geliyor. İlk 3 yılda ebeveyn bakımının önemini hem bakanlığınız hem yetkili kurumlar defaatle anlatıyorlar. Ancak ücretsiz izin süresi sadece 2 yıl. Ne yazık ki yeterince kamu kreşi de yok. Özel kreşler ise ateş pahası maalesef. Çocuğumuz büyüyor, okula başlıyor. Enflasyon almış başını gitmiş. Babası çalışmayanı geçtim, çalışanlar bile çocuğunun ihtiyacını karşılamakta zorlanıyorlar. Çocuk açlığının en yüksek olduğu ülkelerden biri biziz arkadaşlar. Türkiye'miz büyümekte olduğunu ifade ediyoruz. Son 23 yılda fersah fersah ileri gitti diyoruz. Ama çocuk yoksulluğunda dünya ülkeleri sıralamasında ilk sıralardayız. Çocuklar için güvenli sokaklar yok maalesef.’ diye konuştu.
Kadını, çocuğu, yaşlıyı koruyamıyorsunuz
Gittiği kentlerde kendisine en fazla şikayetin uyuşturucu konusunda geldiğini belirten Arıkan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘Çocuklarımızı gönül rahatlığıyla sokağa salamıyoruz. Niye? Ülkede başı boş köpek sorunu var. Çocuğumuz liseye başlıyor. Bu sefer karşısında uyuşturucu çeteleriyle başbaşa kalıyor. Nereye gitsem Türkiye'nin her tarafını geziyorum. Nereye gitsem nerede hangi yetkili ile konuşsam aynı şeyleri duyuyorum. Bana geliyorlar, ‘Genel başkanım, burada en büyük sorunumuz uyuşturucu.’ diyorlar. Eğer bu şehirde uyuşturucudan dolayı mağdur olan insanların soy isimlerini söylesem, ‘Türkiye'de yer yerinden oynar.’ diyorlar. Diyelim ki çocuğumuz maddi imkansızlıktan dolayı liseyi açıktan okumak zorunda kaldı. Çalışmak durumunda kaldı. Çalışmaya karar verdi. Bu sefer de karşısına ihmal çıkıyor arkadaşlar. Tarlalara götürülürken çocuklarımız kamyon kasasına tıkılıyorlar. Yollarda sürünen çocuklarımız var. Daha bundan birkaç gün önce Konya Beyşehir'de, Niğde, Bor'da iki tane evladımız, 14 yaşında iki tane evladımız çalışırken ihmalden dolayı hayatlarını kaybettiler. Bakınız size en acısını söylüyorum. Çocuklarımız sokakta yürüyorlar. Sadece sokakta yürüyorlar. Ama sokak terörünün, sokak mafyasının kurbanı oluyorlar. Kalbi temiz, yüreği temiz, güzel Ahmet Mingüzi'nin acısını haftalardır yaşıyoruz biz. Allah aşkına böyle bir yönetim olur mu? Madem bunları engelliyor musunuz, kadını, çocuğu, yaşlıyı koruyamıyorsunuz. Siz bunca yıldır ne iş yapıyorsunuz Allah aşkına?
Değerli hanım kardeşlerim, asıl mesele üç çocuk değil, bu üç çocuğu büyütebilmek, sağlıklı bir şekilde yetiştirebilmek. Asıl mesele bu işlerin kaderinde var demek değil, çocukların ölümü ihmal ortadan kaldırmak. Asıl mesele aile kutsaldır demek değil, aileyi korumak için mücadele edebilmek. Asıl mesele kadın ve çocuğa şiddete karşı izlemek değil, kadını ve çocuğu koruyacak adımları atmaktır.'