Son dönemde gündemdeki soruşturmalarla ilgili olarak katıldığı canlı yayınlarda isim vererek "gözaltına alınacaklar" dediği için eleştirilen yazar Cem Küçük bu sefer de "iktidara yakın gazeteciler de işin içinde" diyerek kendi mahallesinden şikayetçi oldu.

Küçük'ün bu çıkışının MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün yaptığı "sosyal medyada halkımızı yanıltıcı ve kuşkuları yoğunlaştırıcı iddiaları ahlaksızca paylaşanlar, ileri geri spekülasyon yapanlar, CHP’ye kayyum atanacak tantanası koparanlar içimize kadar yuvalanmış şeytanlardır." çıkışı sonrasında gelmesi ise dikkat çekti.

Bahçeli açıklamasında isim vermese de yaptığı açıklamanın da CHP'ye kayyum atanacağı iddiasını sosyal medyada yazan Rasim Ozan Kütahyalı hakkında başlatılan soruşturmanın hemen ardından gelmesi gözleri Kütahyalı'ya çevirmişti.

Diğer yandan önceki akşam da TGRT Haber’de yayınlanan Taksim Meydanı programında avukat Prof. Dr. Ersan Şen, Cem Küçük'e "Senin özelliğin ne ya her şeyi biliyorsun? Sen insanları canlı yayında mahkum ediyorsun" ifadelerini kullanmış, Küçük "Raporları okuyorum. Bana geliyor. Bunlar muhalif medyanın uydurması" diyerek yanıt vermişti.

Bu gelişmelerin gölgesinde Cem Küçük, kendisine yönelik eleştirilerin nedeni olarak İmamoğlu dosyasını yazmasını gösterdi. İktidara yakın bazı gazeteciler ve içerik üreticilerinin de işin içinde olduğunu aktaran Küçük, "FETÖ’yü bitiren Akın Gürlek’i savunmayacağım da kimi savunacağım?" dedi.

İşte Küçük'ün o açıklaması:

“Ben savcıların hepsini 17-25 Aralık’tan tanıyorum. En zor zamanlarda FETÖ ile mücadele ettiler. FETÖ’yü bitiren Akın Gürlek’i savunmayacağım da kimi savunacağım?

Eleştirilmemin tek sebebi İmamoğlu dosyasını yazmam. İktidara yakın bazı gazeteciler ve içerik üreticileri de bu işin içinde.

17/25 Aralık, MİT tırları, Suriye Gizli Tapesi, 15 Temmuz, Hendek Olayları, 2023 seçimlerine giden süreç. Bu olayların sonu nasıl bittiyse, İBB yolsuzluk ve rüşvet davasının sonu da öyle olacağına eminim. Şimdi sessizliğe gömülenler bu süreç sonunda tasfiye olacak.

Bazı isimler… İBB’deki yolsuzluk ve rüşvet iddialarının merkezindeki isim Murat Kapki ile yediğiniz naneleri bildiğimizi biliyorsunuz. İBB’deki yolsuzluk ve rüşvet konuşulmasın diye sessizliğe gömülmeniz ve perde arkasında bizim gibi gazetecileri kötülemeniz sizi de kurtaramayacak. Çünkü pislikleriniz ortaya çıkmasın istiyorsunuz. Bu filmin sonunda kimlerin tarihin çöplüğüne gittiği de görülecek.

17/25 Aralık darbe döneminde herkes korkup sinerken gövdesini koymuş Akın Gürlek, Can Tuncay, Yüksel Kocaman, İrfan Fidan vb savcı ve hakimlerin haklarını o gün de savundum bugün de hep savunacağım. Bu cesur savcı ve hakimlere “seyyar giyotin” gibi alçakça ithamlarla saldıranlarla göğüs göğüse mücadele etmek herkesin görevi. FETÖ’yü bitirmiş savcı ve hakimlere “Zekeriya Öz”benzetmesi yapmak FETÖ’cülere özgü taktikdir.

AK Parti içindeki birkaç gazeteci ve youtuber’ın sessizlikleri ibretlik. İBB hakkındaki yolsuzluklara tek kelime edemedikleri gibi o yolsuzlukları anlatanları da kötü gösterme gayretinizi görüyoruz. İBB’den fonlandığınızı biliyoruz. O yüzden İBB’deki rüşvet, yolsuzluk ve MASAK raporları konuşulmasın istiyorsunuz. Sizin de ne mal olduğunuz ortaya çıkacak.

İBB’den fonlanan gazeteciler, bütün foyanız dökülüyor. Para almadık diyemediğiniz için rüşvet ve yolsuzluğun peşinden giden gazetecileri hedefe koyuyorsunuz. Ama bütün pislikleriniz ortaya çıkıyor ve fazlasıyla da çıkacak. MASAK raporlarını yalanlayamıyorsunuz. İBB yolsuzluklarını ölümüne savunmanız da nasıl bir yozluğa bulaştığınızı ortaya koyuyor."