Mehmet Şimşek'in 'stok vergisi' yalanlamasına tekel bayilerden yanıt

Hazine ve Maliye Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde gündeme gelen "stok vergisi alınacağı" yönündeki haberlere ilişkin açıklama yapmıştı.

Bakanlık açıklamasında, bu yönde bir çalışma olmadığı belirtildi.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: 

"Bakanlığımızın, haberde iddia edildiği üzere 'Enflasyon farkı stok vergisi' adı altında bir vergi alınmasına yönelik herhangi bir çalışması kesinlikle bulunmamaktadır. Bakanlığımız tarafından doğruluğu teyit edilmeden yapılan haberler spekülasyon niteliği taşımakta olup, itibar edilmemelidir."

TBYD BAŞKANI EROL DÜNDAR'DAN YANIT

Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, Şimşek'in yalanlaması sonrası bir açıklama yaptı. 

Dündar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: 

“Enflasyon Düzeltmesinin  yarattığı Stok Değer Artış Kazancı“ 

Daha önceki açıklamamızda dile getirdiğimiz 'stok vergisi' dememizin sebebi buydu. Tabii ki mevzuatta stok vergisi diye bir kalem yok ama “Enflasyon Düzeltmesinin yarattığı Stok Değer Artış Kazancı“ vergisi. Esnaf dili ile stok vergisi diyoruz. 

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, işletmeler olarak bizleri derinden etkilemektedir. 

Özellikle son dönemde yaşanan yüksek enflasyon, maliyetlerimizi artırmakta ve ticari faaliyetlerimizi zorlaştırmaktadır. Bu zorlu süreçte karşılaştığımız ve adil olmadığını düşündüğümüz bir uygulama ise "enflasyon farkı" adı altında alınan vergidir.

Sayın Bakan, enflasyonun temel nedeni biz işletmeler değiliz. Ülkemizde yaşanan  ekonomik gelişmeler, döviz kuru hareketleri ve arz-talep dengesizlikleri gibi pek çok faktör enflasyonu tetiklemektedir. Bizler ise bu ekonomik ortamda ayakta kalmaya, çalışan aktörleriz.

Şimdi size bu konudaki mağduriyetimizi somut bir örnekle açıklamak istiyorum:

Diyelim ki işletmemiz 500 koli ürün satın aldı ve bunların 200 kolisini sattı. Elimizde kalan 300 koli ürünün piyasa fiyatı, enflasyon nedeniyle önemli ölçüde arttı. Yıl sonu hesaplamalarında, bu değer artışı üzerinden "enflasyon farkı" adı altında bir vergi ile karşı karşıya kalmaktayız.

Burada temel bir adaletsizlik söz konusudur. 

Zaten satın alırken vergisini ödediğimiz bir malın, enflasyon sonucu değerlenmesi üzerinden tekrar vergi alınması, işletmelerimiz üzerinde ilave bir yük oluşturmaktadır.

Enflasyondan kaynaklı olarak satın aldığımız ve vergisini ödediğimiz bir ürünün, enflasyon sonrasında fiyatının iki veya üç katına çıkması tamamen piyasa koşullarının bir sonucudur. 

Bu artıştan elde edilen gelir üzerinden tekrar vergi alınması, reel bir kazanç olmamasına rağmen vergilendirme yapılması anlamına gelmektedir. 

Bu durum, işletmelerin sermayesini eritmekte, yatırım yapma iştahını azaltmakta ve dolayısıyla ekonomik büyümeye de olumsuz etki etmektedir.

Sayın Bakan, bu uygulamanın adil olmadığını ve işletmelerimizin rekabet gücünü zayıflattığını düşünmekteyiz. 

Enflasyonun yarattığı olumsuz etkilerle mücadele etmeye çalışırken, bir de "enflasyon farkı" vergisi gibi ek bir yükle ayakta kalmaya çalışan biz küçük işletmeleri ek bir vergi ile karşılaşmak, bitişleri olumsuz etkilemekte.

Bu bağlamda, "enflasyon farkı" adı altında alınan vergi uygulamasının yeniden gözden geçirilmesini ve işletmelerimiz üzerindeki bu haksız yükün kaldırılmasını talep ediyoruz. 

Aksi takdirde, bu uygulama işletmelerimizin sürdürülebilirliği açısından ciddi sorunlara yol açmaya devam edecektir.
 

Kaynak: Haber Merkezi