Beşiktaş, son Süper Lig maçında son dakika golüyle ancak 1 puanı kurtarabildi. Maalesef bu sezon da hem ligde hem kupada devre dışı kaldık. Elbette bu tablo, yıllardır futbol yönetiminde yapılan yanlışların bir sonucu. Bir de işin ekonomik boyutu var: Kulüp çok ciddi bir borç sarmalı içinde. Banka kredilerine ödenen faizlerle borç daha da katlanıyor. Esas facia da burada yatıyor. Özetle; hem ekonomik hem de futbol düzeninin kötü yönetimi, kulübümüzü bu hale getirdi. İşin en enteresan tarafıysa şu: Maalesef kulübümüzde herkes koltuk sevdasında. "Bu borçlar nasıl oluştu? Bu borçların oluşumunda ciddi suistimaller var mı?" gibi sorular kimsenin umurunda değil. Hatta sayın yönetim, dönem başında yaptığı bir açıklamada "Eski defterleri kapatalım" diyerek büyük bir hataya imza attı.
Bu hafta yapılacak Divan Kurulu Toplantısı öncesinde, aldığım bilgilere göre; Divan Başkanımız Tevfik Yamantürk, arkadaşları ve Denetleme Kurulu Başkanı Gökhan Tiryaki, ortak bir kararla savcılığa başvuruda bulunmuş. Eğer bu adım resmen atıldıysa, kendilerini yürekten tebrik ederim. Bu usulsüzlüklerin, yıllardır olduğu gibi peşindeyim. Hatta yeniden ihraç edilsem bile! Nasıl olsa yine hak yerini bulur, yine dürüstler kazanır. Son Divan Toplantısı'nda da bu sürecin araştırılması için bir komite kurulmasını teklif etmiştim ve bu komitede yer almak istediğimi de konuşmamda belirtmiştim. Bu konuda haber bekliyorum. Beşiktaş, bağırsağını temizlemeden doğru yolu bulamaz. Çalanın yanına kâr kalmak, sanki Beşiktaş'ta bir ilke hâline geldi. Lütfen hep beraber bu düzeni değiştirelim. Herkes elini taşın altına koysun. Suçlular da cezalarını çeksin. Bu konularda söyleyecek çok sözüm var. Önümüzdeki günlerde gelişmelere göre tüm bildiklerimi size yazılarımda, televizyon ekranlarında ve YouTube'da anlatacağım. Kalın sağlıcakla.