İşte bunların en muhteşemi, Türk’ün varoluş mücadelesinin en kutlu nişanesi: Çanakkale Zaferi! Bugün, vatan toprağına düşen 252 bin şehidimizin aziz hatırasını bir kez daha yâd ederken, bu toprakların ilelebet Türk yurdu olarak tescillendiği günün 110. yıl dönümünü idrak etmenin onurunu yaşıyoruz.
Çanakkale, sadece bir savaş değil, bir milletin yeniden doğuşudur. O gün, Isparta’dan Kars’a, Edirne’den Konya’ya Anadolu’nun dört bir yanından vatan evlatları, gözlerini kırpmadan Çanakkale’ye koştu. Onlar, gencecik yaşlarında “bir gül bahçesine girercesine” şehadete yürüdüler. Kınalı Hasanlar, annelerinin kınalayarak uğurladığı, cephede vatan toprağına düşen nice yiğitler… 215 kilogramlık mermiyi imanının gücüyle sırtlayıp namluya süren Seyit Onbaşı… Ve adı dahi bilinmeyen, ama bu toprakları vatan yapmak için canını veren yüz binlerce Anadolu kahramanı…
Düşmanın “Çanakkale’yi geçeriz” diyerek geldikleri yerde, karşılarında iman dolu göğüsleri buldular. Kimi zaman süngüyle, kimi zaman sadece dualarla savaşıldı. Açlık vardı, yokluk vardı ama iman her şeyin üzerindeydi. Onlar, “Benim mezarım nerede?” diye sormadı. “Dönersem gâzi, ölürsem şehit” diyerek yürüdüler. Mehmetçik, ölümün üzerine giderken bile tebessüm etti. Çünkü biliyorlardı ki, bu vatanın tapusu kanla yazılır, canla mühürlenir.
Ve o destanın içinde, tarih sahnesine bir kahraman daha çıktı: Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk! “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!” diyerek askeriyle omuz omuza çarpıştı. O ve silah arkadaşları, vatan sevgisini, cesareti ve fedakârlığı tarihin altın sayfalarına kazıdılar. Onların azmi ve kararlılığı, milletimizin bağımsızlık ateşini yakarak Cumhuriyet’in temellerini attı.
Bugün, Çanakkale’nin ruhunu anlamak zorundayız. Şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetine sahip çıkmak için çalışmak, üretmek, birlik ve beraberliğimizi korumak zorundayız. Çanakkale, sadece geçmişin değil, bugünün ve geleceğin de destanıdır. O gün nasıl omuz omuza savaştıysak, bugün de aynı ruhla, aynı azimle, aynı imanla bu vatana sahip çıkmalıyız.
Şehitlerimize, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet borcumuz var. Ruhları şad, mekânları cennet olsun!
Fatih KAPLAN
“Köşe Taşları”
Kaynak: Haber Merkezi
